22 Kasım 2009 Pazar

Derbi?

Beşiktaşlı bir arkadaşın planlı programlı komplosu üzerine 25 dakika geç izlemeye başlayabildim maçı, bir bakıma bütün maçı "ama o penaltıyı vermedi" diye sızlanmadan geçirmemi sağlamış oldu.

3-0 gibi bir skoru tahmin etmiştim aslında ben, ama kazanan tarafı şaşırmışım. İnsan her ne kadar futboldan anladığını iddia etse de, detaylara baksa da, benim gözlemlediğim kadarıyla tahminlerinde taraftarlık hisleri gözünü karartabiliyor.

İlk yarısı vasatın çok altındaydı maçın, birkaç vasıfsız pozisyon ve çok sıkıcı bir futbol. Direkten dönen ve son düdüğü getiren Alex vuruşu kaleye girmiş olsa bambaşka bir ikinci yarı, bambaşka bir maç hakkında yazıyor olacaktım muhtemelen. Olmadı, kısmet değilmiş.

İkinci yarı Fenerbahçe ne kadar sönük başladıysa Beşiktaş da en az o kadar iştahlı başladı. İlk gol geldiğinde ikincinin geleceği, Bobo attığında da üçüncünün geleceği belliydi. Son gol daha erken gelmiş olsa dördüncüden korkar olacaktım. İşin enteresan kısmı ben ne kadar "bir an önce bitse de olduğuyla kalsa" diye düşünerek maçı izliyorsam Fenerbahçeli oyuncular da aynı o şekilde oynuyorlardı. Bu anlamsız ruhsuzluk bu takımı karıştırır. Biz alışığız maç kaybetmelere, dönemsel başarısızlıklara, son maçla şampiyonluk kaçırmaya, ama konu sahadaki futbolcunun formasını hakkını vererek giymemesi olunca sular durulmaz Fenerbahçe'de. Ben de biliyorum ben galibiyeti 1 istiyorsam futbolcunun 10 isteyeceğini, ama sonuç için elinde olanları sahaya koyacak olan da kendisi.

Burada Daum eleştirilerime başlamak için yeterli girişi yaptığımı düşünüyorum. Yanlış duymadıysam son 16 gündür maç yapmamış olan takım bu 16 günün 9'unu tatil ile değerlendirmiş. Tamam sezona çok erken başladılar, aşırı yoruldular, rotasyonu 70'te Özer ya da Mehmet'i, 82'de Selçuk ya da Deniz'i oyuna almak sanan bir hocayla çalışıp perişan oldular belki ama bu kadar yarışmadan uzak kalmak ne demek oluyor anlamıyorum. Kaçırdıysam affola, eskiden böyle araları İran'dan falan takımlarla hazırlık maçıyla doldururdu Daum, şimdi kalede Babacan ya da Mert'in, sağ kanatta Ali Bilgin ve forvette Furkanın oynayacağı bir maç ayarlamış olsa eline mi yapışırdı? Oyuncuları bu kadar futboldan soğutmanın cezası umarım sadece böyle tek maçlık bir mağlubiyetle ödenir.

Ülkedeki milyonlarca teknik direktörden biri olarak analiz yapmasam eksik kalır, farkındayım. Öncelikle Kazım'ı santrafor oynatmayı çok mantıklı buluyorum, biraz disiplin edilirse önemli kariyere sahip olacak iyi yetenekleri olan bir oyuncu bence. Ama sanki takım akla hayale sığmayacak bir futbol oynuyormuş gibi hem Steaua, hem Galatasaray, hem de Beşiktaş maçlarına nasıl aynı diziliş, aynı taktikle başlanır anlayamıyorum. Galatasaray maçını bir kenara bırakırsak 12 maçta 3 gol yemiş, taş gibi savunmaya sahip bir rakip var karşında. Sen bu sistemle oraya Kazım yerine Guiza'yı koysan yine onu evine gönderirdik, Semih'i koysan meğer yedek olması doğruymuş derdik. 50 metre boyuna biraz da fazlası enine bir alana sen tek forvet koyup Alex inanılmaz bir pas atsın da o forvet koşturup gol atsın diye oynarsan bu ancak Gökhan Zan'ın oynadığı takımlarda işe yarar, ya da kalite olarak senden düşük takımlarda. Ferrari ve Sivok arasında kaybedersin o adamı, geçmişte Anelka, Kezman ve günümüzde Guiza'yı kaybettiğin gibi. Maalesef bu hastalık epeydir devam ediyor, tek sorumlusu Daum değil.

İleriyi Alex'e, ortayı Emre'ye, kaleyi Volkan'a, kalanları da Allah'a emanet sahaya çıkarsan zor dostum işin. Emre sakatlandı, şanssızlık budur ya tam onun basacağı yerden bir boşluk oluştu ve gol yedi Fener, olur öyle arada. Emre çıkınca oraya Andre Santos mu geçer gözünü seveyim Daum? Oraya ayağı top yapacak, mücadelesi de üst düzey bir oyuncuyu çekersin, Özer'in ön libero yeterliliğini tam bilemediğim için en büyük aday Mehmet olur bence. Santos'u oraya çekmek rakibi organize hücumlara buyur etmektir. Yenilen harika 2 gol üstüne Kazım'ın da saçma kırmızı kartı sonrasında zaten 3-0 çok şükür fazlası olmadı dedirtecek bir skor oldu. Burada asıl sorun kaybedilen maç değil, gelecek için umutların azalmasında oldu.

Bir paragrafı tabii ki İbrahim Üzülmez'e ayırmasam hakkı kalır. Böyle adamlara hiç kızmadım, ne milli takımda İspanya maçında saçma penaltı yaptırınca İbrahim'e, ne de sayısız Fener maçında Selçuk'a. Bu oyuncular kapasiteleri belli oyuncular, kimse ellerinden geldiğince mücadele etmediklerini söyleyemez, ancak ellerinden gelen çok kısıtlı olduğunda hata onlarda değil, onları oraya yerleştiren teknik direktör ve yerlerine oyuncu bulmayan yöneticilerde olur. İbrahim neredeyse kendimi bildim bileli Beşiktaş'ın sol beki ve aynı dönemden beri de çok eleştiriliyor. Ama seviliyor da aynı zamanda, çünkü gücünü sonuna kadar kullanmadığı hiçbir maç yok, kırk yılda bir de Barcelona maçı olsun, dünkü maç olsun bu emeklerinin ödülünü alıyor ve maçların kazanılmasında büyük rol oynuyor. Bu tarz oyuncular taraftarlara sezonun çoğunda çok çektirir, ama arada böyle maçlarda da büyük sevinç yaratırlar, dün de bunun örneğini gördük. Saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok.

Beşiktaş bence dün iyi oynamadı, karşısında ruhsuz ve basiretsiz bir takım vardı, ama maçı sonuna kadar da haketti. Bir yerde sevindim de, çünkü çok ihtiyacı vardı bu galibiyete. Hani bilsem ki bu maç kaybedilince Demirören istifa edecek, yazık oldu kazanması diyebilirdim, ama yönetim seviyesinde durum aynı sürüncemede kalacak ve mutsuz bir kitle bu maçla beraber tekrar heyecan yakalayacak, takımlarına sahip çıkma fırsatı bulacaklardı, bu da çoğu kişinin düşüneceğinden çok daha güzel bir skorla ellerine geçti.

Öyle romantiklerden değilim, ligin erken kopmaması lazım, açıkara Fener gitse ne zevki kalır diyemem, keşke her maçı kazansak da 10 maç kala şampiyon olsak hatta, ama bunun mümkün olmadığı bir ortamda Beşiktaş belki de son şansını çok iyi kullanmış oldu.

Özetlemek gerekirse futbol açısından fakir ama Fenerbahçe'nin herhangi bir maçta atmasını dileyeceğim kadar güzel 2 gol ve detayında ofsayt olmasından başka pek bir önemi olmayan bir 3. gol ile biten net skorlu bir derbi oldu. Olaysız geçmesi zaten normal olan ama maalesef günümüzde sevindirici bir şeydi.

Önümüzdeki maçlara bakacağız..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder